Vali Şerif Yılmaz, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ve Burdur Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen Kariyer, Girişimcilik ve Mesleki Tanıtım Günü programına katıldı.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans ve Sergi Salonunda düzenlenen programa Vali Yılmaz’ın yanı sıra MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, Belediye Başkanı Yardımcısı Serdar Başgül, İl Emniyet Müdürü Saim Akpınar, daire müdürleri, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Keyik, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, iş adamları ve öğrenciler katıldı.
Programda açılış konuşmalarının ardından, Kariyer, Girişimcilik ve Meslek Tanıtım Günü kapsamında, Kariyer Basamakları, Çoktan Seçmesiz Kararlar, Girişimcilik, Meslek Seçimi, Meslek Tanıtımı konularında ilgili kişiler tarafından sunumlar yapıldı.
Programın açılış konuşmasını Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü İsmail Deveci gerçekleştirdi. İl Müdürü Deveci’nin ardından Vali Şerif Yılmaz bir konuşma yaptı.
Vali Yılmaz programda yaptığı konuşmasında;
“Bugün kariyer, girişimcilik ve meslek tanıtımı ile ilgili sizleri bir miktar, üniversiteyi bitirdikten sonra karşılaşacağınız hayatla birebir yaşayacağınız ve sonsuza dek devam edecek olan yeni bir hayatın gerçekleriyle karşılaştırmak istedik. Sizler belli bir eğitim aldıktan sonra hayata sorumluluk alarak başladığınız süre içerisinde sizleri yanıltmadan, sizlere doğru karar verebilecek bilgi, birikim ve donanımla beraber hayata hazırlamanın gayreti içerisindeyiz. Bunu gerçekleştirirken de ilk planda hepimizin, bütün çocuklarımızın en iyi şekilde eğitim almasını, hayata hazırlanmasını hedefliyoruz ve bununla ilgili gayret gösteriyoruz. Tabi biz bunu yaparken bu hedef doğrultusunda çalışırken genel itibariyle baktığımızda meslek seçimiyle ilgili ilkokuldan itibaren lise hayatında meslek okullarına yönelmeyle beraber çoğunda aile büyüklerinin veyahut ta çevremizin baskısıyla bu mesleklere yöneliyoruz. Bu meslekleri istemek zorunda kalıyoruz. Âmâ bir bakıyoruz ki belli bir süre geçtikten sonra o meslekle ilgili benim hiç ilgim alakam yok. Tekrar baştan yeni bir meslek edinmenin gayreti içerisine düşüyoruz. İşte bunları azaltmamız gerekiyor. Bunları azaltmamız için de biraz önce söylediğim gibi mesleklerle ilgili bilgiyi, birikimi bizim bilmemiz gerekiyor. Ailemizden öte, ailemizin de aynı şekilde belki bizim yeteneklerimizi fark etmesi gerekiyor. Buna görede hayatımıza yön ve şekil vermemiz gerekiyor. İşte bu konuda, İŞKUR daha önceki dönemlerde sadece kapısına gidilip, iş istek talebini ilettiğimiz belki bir daha hatırlanmadığınız bir kurumdu. Yeni dönüşümle beraber, İŞKUR artık mesleklerle ilgili bilgilendirmeyi özellikle iş koçları diye tabir ettiğimiz arkadaşlarımızla beraber işverenlerimizle işbirliği yapmak süratiyle ihtiyaç duyduğumuz meslek, ihtiyaç duyduğumuz personel, kalifiye personel veya kalifiye olmayan personel olsun, planlamaları yapıp, iş arayanla işvereni, iş talep edeni buluşturmak suretiyle istihdama yönelik programları gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
Bizim en büyük eksiğimiz kalifiye eleman eksikliğidir. Bizler bir meslek talep ettiğinizde, bir iş talep ettiğinizde, bize geldiğinde en fazla söylenen söz şudur, her türlü işi yaparım. Bir kişi her verilen işi her türlü işi yapıyor ise, o hiçbir işten anlamıyor demektir. Herkesin bildiği herkesin yaptığı işi, demek ki sizin bir vasfınız yok, bir vasıf olmadığı içinde herkesin yapabileceği işi yapıyorsun demektir. Bu açıdan baktığınızda bizlerin özellikle ülkemizin hızla sanayileştiği turizmde hizmet sektöründe belli bir mesafeyi aldığı bir dönemde, bilişim çağına geçtiğimiz bir dönemde, bizim hala daha meslek edinmeyle ilgili bu var olan genç potansiyelimizi anlamıyoruz demektir.
Buradan bir hususu da paylaşmakta yarar var diye düşünüyorum. Bizler, özellikle üniversite okuyan gençler olarak üniversiteyi bitirdiğiniz gün, devlet bize iş verecek gibi bir düşünceniz var. Kesinlikle böyle bir şey yok. Devlet 81 ilimize üniversite kurdu. Eğitilmiş insan gücümüzün arttırılmasıyla ilgili azami gayret gösteriliyor. Meslek liselerindeki olması gereken hedefimiz yüzde 65’tir. Normal liselerdeki öğrenci oranımız yüzde 35 olması gerekiyor. Biz bunu gerçekleştirmek için alt yapılarla ilgili çalışmaları yapıyoruz. Ancak buradan bir gerçeği daha paylaşmak istiyorum. Gerek meslek yüksekokulu ki adı da meslek olmasına rağmen gerekse üniversite mezunu olmasına rağmen bir arkadaşımız, bir kardeşimiz, bir yavrumuz kendi mesleğinin bütün aşamalarını bilmesi gerekirken en son ulaşması gereken hedefe ilk iş günü müracaat ettiğinde ulaşmayı hedefliyor. Yani bir atölyede çalışması gereken arkadaşımız varsa, bir teknisyen arkadaşımız varsa ilk gün o atölyenin şefi olmak, o atölyenin müdürü olmak istiyor. Kariyer kolay kazanılmıyor. Siz mesleğinizin bütün aşamalarını yaptıktan sonra belki oraya gelirsiniz ama talep ettiğiniz ilk gün, bize gelen en büyük taleplerden biriside şudur; ben üniversiteyi bitirdim. Doğrudur gelin iş verelim. Açık olan işler şunlar. Şu işverenlerimizin talepleri var. Ama ben masa başında bir iş istiyorum dediği zaman, çoğu ailelerimizde bize geldiklerinde biz çocuğumuza iş istiyoruz dediğinde, ne iş yapıyor diye sorduğumuzda bilgisayar kullanıyor deniliyor. Şu an itibariyle en fazla söylenen odur. Bilgisayar biliyor, bilgisayarın kullanabileceği bir masa başında iş istiyoruz. Bugün artık bilgisayarı beşikteki çocuğumuz dahi biliyor. Bugün yazılım yapabilecek kapasitede dahi lise ve ortaokul çağında gençlerimiz var maşallah. Hepsi zeki hepsi pırlanta gibi çocuklar. Ama bunlar yetmiyor. Artık bizim kendi mesleklerimizle ilgili, mesleklerimizin en iyisini yapacak donanıma sahip hazır vaziyette olmamız gerekiyor. Bu belli bir standart eğitimi hepimizin almış olması gerekiyor. Bunun üzerinde bizim kendimizi önceleyecek, rakiplerimize karşı öne çıkaracak olan vasıflarımızı geliştirmemiz gerekiyor. Özellikle üniversitede olan arkadaşlarımız, ne olur eğitim çağının en verimli dönemindesiniz kendinizi yetiştirebileceğiniz en uygun şartlarda yaşıyorsunuz. İmkanlarımıza hamd olsun. Eskiye göre çok daha iyi bunları değerlendirin. Bugün siz okumazsanız yarın işe başladıktan sonra okumanız mümkün değil. Bugün siz araştırmazsanız yarın işe başladıktan sonra araştırmanız mümkün değil. Sadece bu dönemlerde kendinizi yenileyecek araştırma ve çalışmalar yapma fırsatı bulabilirsiniz ki bu da sizin çalışma esnasındaki geleceğinize şekil ve yön verir. Ama bugün eğer alt yapınızı sağlam oluşturmazsak, oluşturamazsak çok kısa süre içerisinde çöker. Bizin en çok istediğimiz, çünkü bizim devlet olarak ta, millet olarak ta övündüğümüz genç bir neslimiz var. Eğitimli bir gençlik yetiştirmeye gayret ediyoruz. Eğitimli gençlikle biz dünya ölçeğinde rekabet edeceğiz. Biz muasır medeniyet seviyesini yakalayacaksak bu bilgi birikimi ile donatılmış yetişmiş olan gençlerimizin omuzlarında Türkiye Cumhuriyeti Devleti çok daha ileriye gidecektir. Bunun gerçekleşmesi içinde siz gençlere çok daha büyük görevler düşmektedir. Bu dünyada rekabet edeceksek, dünya ölçeğinde bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti olacaksak bunu gerçekleştirmemiz gerekiyor. Dün yurt dışına giden işçilerimiz vardı. Anadolu’nun dört bir yanından, köyünden kasabasından 50 yıl önceydi, 50 yılı aşkın bir süredir yurt dışında ilk gittiklerinde vasıfsız işçi olarak gittiler. Ama bugün oradaki ikinci nesil üçüncü nesil eğitimli bir şekilde yurt dışı da dahil olmak üzere işini kuran, kurabilen ve işveren konumuna gelen insanlarımız oldu. Bizim bu mayamızda var. Bunu yapmamız mümkün. Türkiye içerisinde de eğer sizler, üniversiteyi bitirdikten sonra biraz önce dediğim gibi sadece devlet kapısının iş kapısı olmadığı düşüncesini kafanıza yerleştirmeniz gerekiyor. Ama bunun dışında ben iş yapmak istiyorum. Ben müstakil tek başıma kendi işimi kurmak istiyorum. Bugün itibariyle devletimizin vermiş olduğu bütün imkanları kullanabilirsiniz. Bugün kendine güvenen, girişimcilik ruhuna sahip, birikimi olan bir arkadaşımız devletin desteğiyle kendi işini çok rahatlıkla kurabilir. KOSGEB’in verdiği destekler var, Kalkınma Ajansımızın verdiği destekler var, TÜBİTAK’ın verdiği destekler var. Diğer kurumlarımızın verdiği destekler var. Bunların büyük bir kısmı hibedir. Bunların tamamının siz gençlerin hizmetinde olduğunu, üniversitede okurken daha müracaat edebileceğinizi bilmenizi isterim. Özellikle girişimcilik kursu ile ilgili bütün kursları açmaya gayret ediyoruz. Gençlerimizin buraya katılmalarını özellikle istirham ediyorum. Bitirdiğiniz takdirde kendi işinizi kuracaksanız, sadece belli alt yapıyla ilgili giderlerin tamamını biz karşılıyoruz devlet olarak. Bunun özellikle bayanlara yönelik pozitif ayrımı da var. Oranlar biraz daha yükseliyor. Bunları kullanmanız gerekiyor. Bu girişimcilik ruhunun belki bizde en fazla eksik olan yanıdır. Bizim kamunun işiyle ilgili talebimizin belki öne geçmesi bu girişimcilik ruhunun eksikliğidir. Burada girişimcilik kurslarında da biz sizlerin hayata hazırlanmasıyla ilgili işinizi kurmayla ilgili ve işle devamınız esnasında karşılaşacağınız sorunlarla ilgili, işle ilgili hazırlayacağınız projeyle ilgili tüm detay bilgi birikimini size vermeye çalışıyoruz. Bunu da verdiğimiz bu kurslar sayesinde hiçbir kimseye muhtaç olmadan aracı kullanmadan KOSGEB’e müracaat edip kendi iş talebinizi yapıp bunun karşılığında devletin vermiş olduğu hibe ve desteklerden istifade etme imkanımız oluyor. İlimizde belli sektörler öne geçti. Ama arkadaşlarımızın büyük bir kısmı Burdurlu olabilir ama burada şuan başka illerden olan gençlerimizde var. Bu gençlerimizin de nerede olursa olsun. Öncelikle hangi ilde yaşarsanız yaşayın, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşadıktan sonra bunları bu aldığınız bu belgeleri gittiğiniz her yerde size yardımcı ve destek olacağını ifade etmek istiyorum.
İlk başta ki konuşmamda söyledim. Mesleklerinizi seçerken kendi kişiliğinize eğitiminize, birikiminize uygun seçelim ki belli bir dönem sonra tekrar hayata yeniden başlamayalım. Bu kadar emeği, bu kadar maliyeti boşuna harcamayalım. Bunlarla ilgilide bugün burada meslek seçimiyle ilgili öğleden sonra ki arkadaşlarımız mesleklerle ilgili detaylı teferruatlı, birebir görüşme imkanınız olacak. Siz gençlerin bundan istifade etmenizi özellikle istiyorum. Bugün yapılacak olan bu çalışmanın hayırlı olmasını diliyorum. İş-Kur İl Müdürlüğümüze, Mehmet Akif Ersoy Üniversitemize, İl Milli Eğitim Müdürlüğümüze, kurum ve kuruluşlara, katkı veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Vali Yılmaz’ın konuşmasının ardından programda BUTSO Başkanı Keyik ‘Kariyer Basamakları’ konulu, Ufuk Peker ‘Çoktan Seçmesiz Kararlar’ konulu, Arzu Gözel ‘Girişimcilik’ konulu sunum yaptılar.
KOSGEB destekli iş yeri açan ve girişimcilik ile kendi işini kurmada iyi örnek olan Gülseren Topuz, İzzet Topuz, girişimcilik ve nasıl girişimci olduklarını anlattılar.
Konferansın sonunda konuşmacı olarak katılanlara Vali Yılmaz teşekkür ederek kendilerine çiçek takdim etti. Vali Yılmaz programın ilk arasında KOSGEB destekli iş yeri açan Topuz çiftinin ürünlerinin olduğu standı ziyaret etti.