VALİ ARSLANTAŞ, BUCAK BELEDİYESİNİN İFTARINDA VATANDAŞLARLA BULUŞTU
13.04.2022
Burdur Valisi Sayın Ali Arslantaş, Bucak Belediyesi tarafından düzenlenen iftar programında vatandaşlar ile bir araya geldi.
Bucak Cumhuriyet Meydanında düzenlenen iftar programında Vali Ali Arslantaş, yemek kazanın başına geçerek vatandaşlara yemek dağıttı.
İftar yemeği sonrası Vali Ali Arslantaş, Milletvekili Yasin Uğur, Kaymakam Erol Tanrıkulu ve Bucak Belediye Başkanı Emrullah Ünal konuşma yaptı. Konuşmalar sonrası İlçe Müftüsü Mehmet Ersöz tarafından sofra duası ile program sona erdi.
Vali Arslantaş yaptığı konuşmada, “Rahmet kapılarının ardına kadar açık olduğu bu kutlu ayda, tuttuğumuz oruçların yaptığımız ve yapacağımız tüm ibadetlerin Cenabıhak katında makbulünü ve kabulünü diliyorum.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde devlet “Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık” olarak tanımlanmaktadır. Tüm kitabî kapsayıcılığına rağmen bu tanımın sakıt kaldığı, devlet denildiği zaman yüreğimizi titreten o kudretli mefhumu tam olarak karşılamadığı, eskilerin tabiriyle efradına cami ağyarına mâni karşılık gelmediği kanaatindeyim. Zira bizim için devlet, kişisel ve sınıfsal çıkarların çok ötesinde bir irtifada yer almaktadır.
Platon, "Devlet" adlı eserinde ideal devlet yapılanmasının üç sınıf insandan müteşekkil olduğunu savunur. Bu sınıfları çalışanlar, askerler ve yöneticiler oluşturur. Ona göre işçi sınıfı kanaatkâr, asker sınıfı cesur, yönetici sınıfı bilge devletlerin büyüyüp gelişmesi mukadderdir.
Platon’un ideal devlet tasavvuru karşısında öz dedemiz Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye vasiyeti, yüreğimizdeki devlet anlayışıyla daha ziyade örtüşen bir manifesto niteliğindedir. Der ki Edebali;
“Oğul,
İnsanlar vardır, şafak vakti doğup, akşam ezanında ölürler.
Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın,
Ama, bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener.
Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın.
Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir.
Ananı-atanı say.
Bereket büyüklerle beraberdir.
Açık sözlü ol.
Her sözü üstüne alma, gördün söyleme, bildin bilme.
Unutma ki yüksekte yer tutanlar
Aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklı olduğunda mücadeleden korkma.
Bilesin ki atın iyisine doru,
Yiğidin iyisine deli derler.”
Bizden olmayanın anlamakta güçlük çekeceği bu düşünce yapısının harcı irfan, irfanın kaynağı da şüphesiz imandır. “Hubbül vatan minel iman.” yani “Vatan sevgisi imandandır” hadisi, İslamla şereflenmesinden kısa süre sonra dinin bayraktarlığını üstlenen milletimizin üzerine tam oturan bir elbiseden farksızdır. Biz hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine inanan, Süleyman Çobanoğlu’nun ifadesiyle: “Sen de noksan bulmadım şu yerle gök yanarken, attığımda o oku ben atmadım sen attın” hakikatinin aksedişini, tüm benliğimizde duyan insanlarız. İrfanımıza mündemiç imanımız ve kadim töremizin rehberliğinde, devletimizin varlığı ve bekası bizler için esastır.
Tevazûnun fazlası kibirdendir fehvasınca, ferdî ölçekte hal böyle iken, kurumsal manada bin yılların haddesinden süzülen bir devlet geleneğine sahip olduğumuzu söylemek yanlış olmayacaktır. Yazılı başlangıcı Köktürk kitabelerine dayanan, sürekli bir devinim içerisinde kendini yenileyen ve geliştiren devlet aklımız sayesinde, en hassas süreçleri en az hata payı ile yönetebilme kabiliyetine sahip olduğumuz cümle cihanın malumudur.
Türkiye Cumhuriyeti, teknolojiden, sağlığa, sanattan, spora kadar medeniyetin her alanında var olan ve muasır medeniyetler seviyesinde hak ettiği yeri almaya gayret gösteren bir devlettir. Güncel hadiseler perspektifinden değerlendirmek gerekirse, Suriye, Libya ve Karabağ’dan sonra hâlihazırda Ukrayna’da devam eden savaşta da çok mühim bir rol üstlenen savunma sanayi ürünlerimizden, küresel salgınla mücadelede aşı üretimine kadar geniş bir yelpaze üretim kabiliyetine sahibiz. Sürekli kendini güncelleyen devlet kurumlarımız ve meseleler karşısında takındığımız inovatif bakış açımızla her geçen gün küresel çapta bir oyun kurucu olma yolunda mesafe kat etmekteyiz. İnşallah tıpkı dün olduğu gibi yarınlar da bizim olacaktır. Bu sebeple her birimiz bugünümüzü en verimli şekilde değerlendirmeli, alanımızda en iyisi olmaya ve en iyisi kalmaya gayret göstermeliyiz.
Genelde ahvalimiz böyle iken yerelde ise Burdur’umuz için el birliğiyle çalışmak, üretmek, üreterek büyümek mecburiyetindeyiz. Yöneticilerimiz cihetiyle, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının giderilmesinde ve varsa problemlerinin çözümünde, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da canla başla çalışmalı, bizden medet uman hiçbir yurttaşın yanımızdan boynu bükük ayrılmaması için gayret göstermeliyiz. Bizim çözümüne katkıda bulunabileceğimiz ihtiyaç ve istekleriniz için kapımızın her daim açık olduğunu yineliyor, bizleri iftar vesilesiyle bu sofrada bir araya getiren Bucak Beleldiye Başkanlığımıza ve katılımlarıyla bizleri şereflendiren siz değerli hâzıruna, sevgilerimi, saygılarımı ve muhabbetlerimi sunuyorum. Hepinize sağlıklı ve mutlu bir ömür temenni ediyorum” dedi.
İftar programına başta Vali Ali Arslantaş olmak üzere Milletvekili Yasin Uğur, Kaymakam Erol Tanrıkulu, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Mustafa Güder, Belediye Başkanı Emrullah Ünal, Bucak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Yalçın Meçikoğlu, kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı.
