Vali Yılmaz, Kurban Bayramı programı kapsamında Huzurevini ziyaret etti.

Bayram öncesi Huzurevini ziyaret eden Vali Yılmaz huzurevi sakinlerinin bayramlarını kutlayarak bir süre onlarla sohbet etti.

Vali Yılmaz'a huzurevi sakinlerini ziyaretinde Milletvekili Bayram Özçelik, Garnizon Komutanı P.Albay Hakan Tutucu, MAKÜ Rektörü Prof.Dr. Adem Korkmaz, Vali Yardımcısı Bahir Altunkaya, İl Jandarma Komutanı J.Alb. Tayfun Dündar, İl Emniyet Müdürü Eyüp Özüdoğru, Siyasi Parti ve Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri, Daire Müdürleri ve Sevgi Evlerinde kalan çocuklar eşlik etti.

Huzurevinde kalan Ömer Karakaya ve Ahmet İnce ziyaret sırasında kendi yazdıkları şiirleri okuyarak, Vali Yılmaz ve protokol üyelerine ziyaretleri dolayısıyla Huzurevi sakinleri adına teşekkür ederek Bayramlarını kutladılar. Daha nice Bayramlarda beraber olma temennisinde bulundular. 

Vali Yılmaz şiir okuyan Ömer Karakaya ve Ahmet İnce'ye duygularımıza tercüman oldunuz diyerek teşekkür etti.

Gerçekleştirdiği ziyarette Vali Yılmaz huzurevi sakinlerine hitaben yaptığı konuşmada; "Hepinizin bayramı mübarek olsun. Geçen Ramazan Bayramında yine burada beraber olmuştuk. Ramazan Bayramından sonra Kurban Bayramında yine beraberiz. Cenabı Allah'a hamdolsun. İki bayram arasında, Ramazan Bayramının hemen akabinde, ülkemizde yaşanan o hain girişimden sonra bugün burada hep beraberiz hamdolsun. Belki çoğumuz burada olmayabilirdik. Bugün burada sömürge ülkesinin Valisi de olabilirdi. Çok şükür bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşı olarak buradayız.

BU BİRLİĞİMİZİ BERABERLİĞİMİZİ ALLAH DAİM ETSİN.

Çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla kadınıyla, erkeğiyle biz büyük bir aileyiz. Bakın Milletvekilimiz burada, Rektörümüz burada, Garnizon komutanımız burada, Jandarma Komutanımız burada, daire müdürleri arkadaşlarımız burada, emniyet müdürümüz burada, bu birliğimizi beraberliğimizi Allah daim etsin. Belediye Başkanımızda burada olacaktı il dışına gittiği için o gelemedi. Diğer gelecek olan arkadaşlarımız vardı. Onlardan da gelemeyenler var. Bayram dolayısıyla herkes bir yere gidiyor geliyor. Bizde istedik ki bayram öncesi sizlerle beraber olalım. Bu birliğimizi beraberliğimizi kuvetlendirelim, birbirimizin hatrını alalım. Çocuklarımızda geldi, çok şükür hep beraber bir aradayız. Onlarda büyüklerini gördüler. Büyüklerde küçüklerini gördüler. Hep beraber biraz önce sizlerinde ifade ettiği gibi bu ülkenin kaderiyle oynamak istediler. Dün oynadılar. Bugünde oynamak istiyorlar. Yarında isteyecekler. Ama aramızda şehitlerimizin anneleride var. Terörle mücadelede şehit olan kardeşlerimizin annneleri burada. Biraz önce şehitlikten geldik. Oradaki görevimizi yaptıkta öyle geldik. Onlara karşı belki borcumuzu ödeyemeyiz ama manevi olarak en azından dualarımızı yaptık.

BİZİM TEK İSTEDİĞİMİZ BU BİRLİK BERABERLİĞİN DAİM OLMASIDIR. BUNA EN GÜZEL VESİLEDE BAYRAMLARDIR.

Bizim bu aile içerisinde eksiğimiz olabilir, fazlamız olabilir, hatamız olabilir, kusurumuz olabilir ama ne güzel bakın hep beraber şu eldeki lokmayı bile biz paylaşabiliyorsak, daha küçük çocuklar bile bu lokmayı paylaşabiliyorsa, bu ülkede neyi paylaşamıyoruz, hala anlayamadık. Bizi bize bıraksalar, biz kendimiz ile beraber, her şeyi çözeriz. Bu ülke çok büyük bir ülke. Bu ülkenin, bu milletin geçmişi çok büyük bir geçmişe ve maziye sahip. Onların evlatlarıyız biz. Evlatlarımızda bizim gibi inşallah bu ülkede bu milletle beraber, bu topraklarda bu bayrağı dalgalandıracaklar. Bizim tek istediğimiz bu birlik beraberliğin daim olmasıdır. Buna en güzel vesilede bayramlardır. Dini ve milli günlerimizdir. Bunları çocuklarımıza aktarmaya çalışıyoruz. İnşallah geleceğimizi yarınlarımızı çocuklarımıza emanet edeceğiz. Bu ülkede yarın onlar olacak. Ama önemli olan bu ülkenin bu topraklarının sağ salim çocuklarımıza devredilmesidir. İnşallah bunu da hep beraber sağlayacağız.

SİZ BÜYÜKLERİMİZDEN İSTEĞİMİZ DUADIR.

Sizlerden büyüklerimizden istediğimiz bu milletin birliği beraberliği, huzuru için, böyle güzel bayramlara kavuşmak için dua etmenizdir. Sizlerin duasını ihtiyacımız var. Bizler çalışacağız inşallah. Bizim işimiz çalışmak. Sizlerden özellikle o ak saçlı, ak yazmalı büyüklerimizin duası lazım, bu milletin, çocukların duası lazım bize. O dualarla belkide bugün ayaktayız. O kadar 72 millet bir araya gelip üzerimize üşüştüler. Nasıl Çanakkalede, dumlupınarda, sarıkamışta üşüştülerse, bugünde aynı şekilde ülkemizin değişik yerlerinde değişik adlar altında bu millete kasttedenler var. Onun içinde biz tek yumruk olursak, çoluğuyla çocuyla genciyle yaşlışıyla hepimiz beraber. Devletin çalışanıyla beraber, çarşıda ki esnafıyla beraber, dağdaki çobanımızla beraber, çiftçimizle beraber, bütün herkes. Bu işlerde makam mevki önemli değil. Bakın şurda oturduğumuz zaman milletvekilimiz burada. Bakanımızda olabilirdi bu gün milletvekili olduğu için ne farkımız var. Hiç birimizin birbirimizden farkı yok.

SİZLERİN MEMNUNİYETİ BİZLERİ SEVİNDİRİR

Önemli olan bizim bu birlikteliği yakalamamız, hepimiz bu millet için çalışalım. Bu milletin geleceği için aydınlığı için, güzelliği için, üniversitemize 25 bin öğrenci geldi. Rektöremiz onlarla bu memleketin güzelliklerini geliştirmek için uğraşacak. Milletvekilimizin görevi farklı, benim görvim farklı, huzurevi müdürünün görevi farklı, hepimizin görevi farklı. Hepimizin üzerine düşen görevleri var. Bunları yerine getirirsek ne güzel. Bakın ne dediniz. Biz memnunuz dediniz. Sizlerin memnuniyeti bizleri sevindirir. Devletten memnuniyetiniz Devletin size verdiği hizmetten nekadar memnun olursanız, bizlerde o kadar mutlu oluruz. İnşallah bu mutluluğuda hepimiz yakalarız diye düşünüyoruz.

HERKES KENDİSİNE NASIL DAVRANILMASINI İSTİYORSA, KARŞISINDAKİ İNSANADA AYNI DAVRANMALIDIR. TEMEL PRENSİBİMİZ, ANLAYIŞIMIZ BUDUR.

Arkadaşlarımızın ve hepimizin o özveriyle çalıştığını bilin. Büyüklerimizin büyüklüğünü küçüklerimizin küçüklüğünü bilmesi lazım. Hep söylediğimiz o, herkes kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, karşısındaki insanada aynı davranmalıdır. Temel prensibimiz, anlayışımız budur. Bu anlayış çerçevesinde de, başta ben olmak üzere bütün arkadaşlarımız bütün millet aynı şekilde bu gayreti gösterirsek, dediğim gibi paylaşılmayacak hiç bir şeyimiz yok. Çozülmeyecek hiç bir sorunumuz yok.

DÜN BAŞKALARINA MUHTAÇ OLURKEN BÜGÜN BAŞKALARINA YARDIM EDİYORUZ.

Ülkemizin kaynağıda var. Ülkemizin gücüde var. Dün başkalarına muhtaç olurken bügün başkalarına yardım ediyoruz. Bugün biz burada bayram yaparken, Suriye'den gelen müslüman kardeşlerimiz ülkemizde bayram yapmaya çalışıyorlar. Ülkemizin değişik yerlerinde bayram yapmaya çalışıyorlar. Çocuğundan, anasından ayrı bu ülkede sadece üzerindeki elbisesi ile çıkıp gelenler var. Çok şükür hamdolsun hepimizin sıcak bir çorbası önüne geliyor. Akşama yatacağımız bir yatağımız var. Konuşacağımız bir insanımız var. Yanımızda birisi var. Bu birlik beraberlik bozulmadığı sürecede o kardeşlaremizin düştüğü duruma inşallah biz düşmeyiz.

ÇOK ŞÜKÜR PAYLAŞDIKÇA YEMEĞİMİZ ARTIYOR

Bizim daha farklı bir görevimiz daha var. O insanlara da sahip çıkmak bize düşüyor işte. Onun için yediğimizi paylaşmamız gerekiyor. Çok şükür paylaşdıkçada yemeğimizde artıyor, kaynağımızda artıyor. Verdikçe Cenabı Hak daha fazlasını veriyor. Tekrar hepinizin bayramı mübarek olsun diliyorum. Nice bayramlara hep beraber, huzur içerisinde sağlık içerisinde tekrar tekrar kavuşuruz. Sizlerle beraber hep beraber oluruz. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Bizlere sıkıntı yaşatmasın. Hem sağlıkta, hem yaşamda, her türlü işlerimizde kolaylıklar versin. Sizlerinde bizlerinde yardımcısı olsun. Gençlerimizin yardımcısı olsun." dedi.

Vali Yılmaz ziyareti sonrası huzurevinden ayrıldı.